
Modern çalışma dünyasında çevrimiçi çalışmanın enerjimizi ve dayanıklılığımızı tükettiği artık bir sır değil. Pek çok insan daha uzun saatler çalışıyor, kronik strese maruz kalıyor ve dünya çapında eşi benzeri görülmemiş seviyelerde tükenmişlik sendromu yaşanıyor. Aynı zamanda, bireyselliğin harladığı bu dönemde sosyal bağlantıların zayıflığı ve yalnızlık hali ile kişi üzüntüyü bir başına yaşamak zorunda kalıyor. Enerjimizi yeniden kazanmak, işimizden tekrar zevk almak ve meslektaşlarımızla ve arkadaşlarımızla gerçek bağlar kurabilmek için, paralelde sanal gerçeklikteki gürültüyü engellemenin yollarını bulmak gerekiyor; bu noktada da imdadımıza bilinçli farkındalık yetişiyor.
“Bilinçli Farkındalık” kısaca; şu anda ve burada olmayı seçmektir diyebiliriz aslında.
Araştırmalar, iş hayatımızdaki çoğu etkinliği bilinçli kalarak yürüttüğümüz sürece tükenmişlik sendromunun bizleri teğet geçtiğini gösteriyor. İş süreçlerini duraklayarak, kontrol ederek ilerletmek bilinçli farkındalıktır. Toplantılara kendine birkaç dakikalık meditasyon alanı yaratarak katılmanın, stres seviyesini düşürdüğü gözlemlenmiştir. Bu duraklama hali aynı zamanda amacımıza ve ekibimize daha bağlı hissettiriyor.
2020 yılında tüm dünya aynı anda öğrendik ki çevrimiçi ve uzaktan çalışma, lider olarak var olmamıza, empati kurma yetimize ve meslektaşlarla bağ kurma kapasitemize bir engel teşkil etmiyor. Gelelim önerilerimize; zihninin nerede olduğunu fark ederek duraklamak, dikkatini sanal olarak birlikte olunan insanlara ve oradaki bağlama yöneltmek ek olarak kendi anlatılarını, gündemlerini, yargılarını ve egolarını askıya alarak tam varlığını çevrimiçi sunmak gibi evden çalışırken birkaç basit adım ile bilinçli farkındalığa yönelik içgörümüzü geliştirebiliriz.
Yönetici olmaktan geçen yol eylemdir fakat bazen kim olduğunuz ve nasıl olduğunuz yaptıklarınızdan daha önemli olabilir. Ekip arkadaşları ile olan liderlik ilişkisinin kalitesini artırmak adına, yeni bir toplantıya girerken fiziksel ve duygusal durumunuzu düşünmeniz önemlidir. Geleceği planlamaktan ziyade, şu anda ne veya kim önemli sorusunu sormak, hayata dair farkındalığı artırabilir ve bilinçli kalmayı kolaylaştırabilir.
Dinlerken zihnin nerede olduğu da önemlidir. Kendi gündemlerini ve ego ihtiyaçlarını askıya alarak takımın neye ihtiyaç duyduğunu derinlemesine dinlemek, bağlantı ve topluluk kurma açısından çok kritik.
Çevrimiçi toplantılar, insanların seslerini duyurması hususunda bir fırsat eşitliği yaratabilir. Bu nedenle, sanal bir toplantıda herkesin eşit büyüklükte bir penceresinin olması, belirli fiziksel ve statü işaretlerinin ortadan kalkmasıyla, kalıp yargılarını, hiyerarşileri ve güç farklılıklarını azaltabilir.
Çevrimiçi çalışma koşulları bazı bazı kişinin daha gerçek olması adına bizi teşvik etti. Ofiste üzerimize giydiğimiz rollerimizden soyunarak, yapılandırılmış iş kimliklerini bırakarak başkalarının bizi daha kendimiz olarak görmesine izin vermek, kesinlikle olumlu bir gelişme olarak görülüyor.
Pofft ise iş ve yaşam dengesi arayışında olan profesyonellere büyük destek sağlıyor. Pofft’ta keşfedeceğiniz esnek çalışma imkanları, bireylerin kendi zamanlarını ve projelerini yönetmelerine olanak tanır, bu da stres ve tükenmişlik riskini azaltır. Pofft, çevrimiçi çalışmanın zorluklarını hafifletmeye ve iş hayatında daha fazla denge ve huzur sağlamanıza yardımcı olacak.