
Netflix'in Dibini Sıyırmaya Hazır Mısınız?
Sevgili pofft severler, eminiz ki bizi sevdiğiniz kadar; özgürlüğü, ilham verici hikayeleri, doğayı, kültürü ve tarihi kişiliklerin bilinmeyen kimliklerini izlemeyi seviyorsunuz. Biz de bu hafta neşe molalarınızda ve boş zamanlarınızda keyifle izleyeceğinizi düşündüğümüz bir belgesel derlemesi yapmaya karar verdik. Neftlix’in dibini sıyırmaya hazır mısınız? Hepimiz Netflix’in dizi ve filmlerinin tutkunuyuz ama bize aynı zamanda mükemmel bir alternatif olan belgesellerini ne kadar iyi biliyoruz? Sizin için derlediğimiz 5 belgesel size hem keyifli dakikalar yaşatacak hem de ufkunuzu açacak. Mısırları alın, hazırsanız başlıyoruz!
David Attenborough: A life on Our Planet
David Attenborough’un dilinden dinlediğimiz belgesel, kendi hayatını ve dünyanın evrimsel tarihini eşsiz bir anlatımla bize sunuyor. Attenborough’un 1950’li yıllarda vahşi doğayı keşfetmeye başlama macerası belgeselin sonlarına doğru oldukça acı bir gerçekle bizi yüzleştiriyor. 1950’li yıllarda bakir olan birçok yer için, 2020 yılına gelindiğinde ‘’insan elinin değmediği tek bir yer kalmadı.’’ sözleriyle sonlanıyor. A life on Our Planet’i izlediğinizde, doğanın harikuladeliğine hayran kalırken, onun üzerinde yarattığımız tahribatla insana dair birçok şeyi sorgularken bulacaksınız kendinizi.
Wild Wild Country
Wild Wild Country yapımcılarının aldığı en büyük övgülerden biri, konunun oldukça objektif ele alınarak, manipülatif olmayan bir kurguya sahip olması. Sizi oldukça şaşırtacağını düşündüğümüz belgesel dizisi olan bu yapım, Osho ve takipçilerinin Oregon’da kurdukları ütopik topluluğu ve ardından yerel halk ve politikacılar ile aralarında çıkan durumu ve skandalları konu alıyor. Belgeselde her iki tarafın ve skandallarının objektiflikle ele alınması ve bize madalyonun diğer yüzünü göstermesi onu oldukça vurucu hale getiriyor.
The Last Dance
The Last Dance; Adanmışlık, çok çalışma, inanç ve şansın, içinizde var olan yeteneği bambaşka bir noktaya taşıyarak sizi bir efsaneye dönüştürecek en önemli unsurlar olduğunu anlatıyor. Yıldız basketbolcu Michael Jordan’ın ve Chicago Bulls’un 90’lardaki yükselişini, oyunun köklerinde ne denli saygı duyulacak bir miras olduğunu bizlere aktarmasının yanı sıra basketbol tarihinin unutulmazlarndan 97-98 sezonuna ait ilk kez yayınlanan görüntülerle bizi içine çekmeyi başarıyor.
The Mind Explained
Belgeselin zihnimizi adeta bir matruşkaya benzeterek bize sorduğu soru şu: ‘’Kafanın içinde neler olduğunu hiç merak ettin mi?’’ Hafıza, rüyalar, anksiyete, farkındalık ve psikedelik maddeler isimleriyle 5 bölümlük bir mini seriden oluşan belgesel adeta bizi zihnimizin arka odalarına götürüyor ve karanlıkta kalan noktaları aydınlatmamız için teşvik ediyor.
Five Came Back
Evet 2. Dünya savaşı ve sinemaya ilgi duyanları buraya alalım! Five Came Back, savaşa ve sinemaya oldukça farklı bir perspektiften bakmanızı sağlayacak harika bir yapım. Daha sonra sinema dünyasında birer yıldıza dönüşecek beş yönetmenin (John Ford, George Stevens, William Wyler, Frank Capra ve John Huston) ikinci dünya savaşını çekmek için orduya yazılmasını anlatıyor. Dev isimleri ve muhteşem bir hikayeyi taşıyan yapımda bir sürpriz daha sizi bekliyor. Hollywood efsanelerinden biri olan Meryl Streep, daha sonra Emmy ödülüne layık görülecek anlatıcı performansıyla sizi ekrana kilitliyor.